Pazar, Eylül 17, 2006

20 Ağustos Cumartesi (Sirkeci-Pythion sınır treninde)

Garip..
Yani tekin değil,
Çantamı almışım,
Ama ne çanta.. içinde yok yok. Çoğunu kullanmayacağım besbelli
Olsun almışım işte,
çıkmışım yola.
Sanki bi İzmit yapıp döneceğiz. Trekking tadında turistik bir gezi.
Ama yer yok, konak filan yok bu yolda.
Gittiğimiz bir yer de yok,
aklımızda olan.
Sadece gitmek var, dönmekse… haş’a!.. onsuz olur mu hiç(!)
Dönmek de var(mış)
Ama yine de,
Garantiden öte duruyoruz biz mümkün mertebe
Garba doğru koca adımlarla,
Hey hey de hey heeey!! nidalarıyla bağırarak (içimizden),
koca çantaları sırtlanmışız (ne işimize yarayacaksa..bak tamam, sırf interrailciye benzemek için doldurdum bu kadar. Al işte itiraf ediyorum: Boş çantayla da gidilmez ki! Bu işin bir karizması var. Yanında çadırı, matı olunca tamamlanıyo bu üniforma ancak...hatta ağırlaştıkça zevk vereceğini de sanıyorum..Bak, hak vermiyorum kendime, dediğim gibi sadece sanıyorum! Sen de bırak kurcalama bu kadar, garibin (biz gariplerin) heveslerine mantık bulaştırma.. ), şimdi her birimizi köşe bucak dağıtacak olan şu trendeyiz..

Yine de heyecan basmaya başladı, hafiften terliyorum dışarıdaki yeşil ve sarının üzerine parlayan güneşin bahanesine..
Başladım bir kere çünkü vitrini boşaltmaya,
Başladım:
Biz nereye gidiyoruz?
Hadi onu da geçtim bu gece nerede kalıcaz?
Ya zevk alamazsam?
Ya bu geceki şans yemeğimizden sıkıntı çıkarsa?
Öff… güneşten değil, kendimden terliyorum..
Üzerimden çıkarayım kendimi
..tamam..

Daha şimdiden trenleri kıyaslamaya başlıyorum. Hem de daha diğerlerini görmeden.. altımızdaki tren için “nostalji için bu be!”, “şaka treni..” diyorum sırıtarak yanımızdaki İspanyol çocuğa..“Demiryolları bu vagonu biz interrailciler için özel hazırlamış! (hakkaten bizden başka kimse de yok) her zıplayışta aldığım zevki dalga geçerek arttırıyorum…çocuk İstanbul dışında çok gezmemiş.Bi tek Denizli’ye gitmiş.. hehe.. Bu durumdan faydalanıp “diğer trenlerimiz böyle değil tabii.. asıl onları görseydin..gıcır gıcır uçak gibi walla.” demek geliyor içimden suni turizm elçisi olarak ülkemin. Ama bu biraz büyük yalan. Hem de kolayca belli olacak cinsten. Karizmayı ilk dakkadan bozmamalı bence.
Olsun ben yine de diyorum..sırıta sırıta diyorum..
Evet bu aralar biraz şımarıyorum.. şımar yavrum şımar… sınıra daha 2.5 saat var)

Türkiye için de bu kadar olsun (ya da Trakya diyelim şuna).. nasıl olsa dönüş ertesi buralar için çook zaman var..

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home